21 Şubat 2011 Pazartesi

Gayıkoloji...

Hayatımızın bir parçası artık onlar.Kişisel tercihlerin en ağır bastığı noktalardan birisi.Bu tercih -türk- toplumunda pekte kabul edilen bir tercih değil malesef ki.Malesef diyorum üzülüyorum çünkü.Herkesi kendileri gibi görmek isteyen bi zihniyet çerçevemiz var.Aşamadığımız bir çerçeve.Aşılmayı denemeye kalkışmamak en yanlış olan kısmı bence.Doğmadan önce bize soru sorulmuyoki bu konuda tecihimizi açıklayalım.Onlarda tercihlerini sonradan yapıyorlar.Hormonlara bağlı birazda bu.Genlerin getirdiği bi olay.Fakat bizim mükemmelliyetçi ve hiç birşeyden anlamayan toplumumuz bunu anlamak yerine dışlama hor görme ve dalga geçme konusunda bir numaralar.Özellikle dalga geçme konusunda.Tabi onlarda toplumdan dışlanmaktan bıktıkları için hep geride kalıyolar.Açığa çıkamama sorunu yaşıyorlar.Herkes kuytusunda birşeyler yapmak istiyorlar.Bunu görünce ben bile utanıyorum.Kendi tercihleri saygılı olmamız gereken yerde anlayış çabasına neden girmiyoruz ki.
Bu yazıyı yazmamda okuduğum bir yazı etkili oldu.İsmini bile hatırlamadığım bir sitede yazılar okuyordum.Bir başlık direk dikkatinizi çekiyor.'Yaşama sebebim cinsel organım mı?'.İlk yazıyı bir kızın yazdığını düşünmedim desem yalan olur.Ezilen kısım olarak düşündüm kendimi belki bilmiyorum tam olarak ama direk bir kız yazmış diye açtım yazıyı.Tabi başlar başlamaz anlıyorsunuz aslında yazının öyle olmadığını.Anlattıkları tüylerinizzi diken diken ediyor.İnsanlardan ürküyosunuz.Hayvanlara bile daha iyi davranıldığına hem fikir olabilirsiniz benimle.Okudukça ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.Bunu duygusallığımla bağdaştırmıyorum.Toplumun iğrençliği ve yobazlığıyla bağdaştırıyorum.O kişiye yapılanlara anlam verememekle beraber aklınıza ailesi yokmu bunları yapanların sorusuda takılıyor.İşin en kötü kısmı şu.Bunların sonradan o kişileri cinsellik anlamında kullanmaları.Yazının altına yapılan yorumlar insanı iyice çileden çıkarmaya yetiyor.Sadece üstünlük taslamak.Üstün görmek.İnsan olmayı başaramamışken ne üstünlüğü ki bu acaba.
Ülkem ve koşulları mükemmel toplumumun hiç bir şeyden anlamaması anlamamayla beraber hiç bir anlama çabası olmaması.Şu an kaç kişi biliyor onlarında yargıya durumlarının taşındığını.Yasa çıkarılması için yürüyüş yaptıklarını.Yaşamak için mücadele ettiklerini.Biraz araştırılınca nerelere varılacağına inanamazsınız.
Hep istemişimdir 'Gay' bir arkadaşım olmasını.Halada istiyorum :) Onu dinlemek nasıl gördüğünü olayları bilmek istiyorum.Sonuçta bir dönem farklılardı.Farklı düşündükleri kesin.Ayrıca hislerinin çok kuvvetli olduklarını hiç duymuşmuydunuz ?... ;)

17 Şubat 2011 Perşembe

İsmini Vermek İstemeyen İzleyici ...

Kahvaltıları babaannemle genelde televizyon karşısında yapıyoruz.Çünkü babaannemin bitmek bilmeyen programlarını kaçırmamamız gerekli.Malum sabah kuşaklarıda belli.İki kanalda zap yapıp duruyoruz.Biri bizim çok zeki Müge Anlı'mız.Çok zeki kendisi dedektif gibi maşallah.Polislerin yapamadıklarını yapıyo.Herşeyi kendisi biliyo buluyo.Herkes salak o zeki.Son yılların modası bu oldu zaten.Hemen bi kaç program sonrada bulunuyo ya katiller ona gülüyorum sadece.Birde yardımcıları varr onları es geçmeyelim haklarını yemeyelim dimi.Biri avukat diğeri psikolog.Okadar güzel kalkıyolarki işin içinden.Program almış başını gidiyo.Babaannemin ne anladığını hala çözemedim.Onu geçtim program bir çok ödül alıyo izleniyo.İzleyeci çok.Onların ne anladığını düşünmek bile istemiyorum.Herkesin içinde bir maceracı ruh var demekki.Herkes küçükken dedektif olmak istiyodu belkide.Babaannemi böyle düşününce komik oluyo herşey.Olay farklı ama anlamadım çözemedim henüz ama araştırmalara devam.Denek olarakta ilk olarak babaannemi seçiyorum :)
İkinci programımızda evlenme programı.Anlam veremediğim başka bir olay bu zaten.Çıkıp evlenmek istiyorum diyolar.Amaç evlenmek değil sadece.Arabası olsun evi olsun geliri olsun benim üzerime yapsın çocuklarla yaşamasın kısaca ENAYİ arıyoruz programı bu.İstekler evlenme yönünü geçmiş farklı boyutlara gelmiş bile.Ama bunu anlayan zihniyet yok.Bunuda şurdan anlıyoruz her kanalda evlenme programı var nerdeyse ve onlarda rekora doğru koşuyolar.Evlenme programlarını izleyenleri anlamıyorum tamamen başkalarının hayatı özelleri ne zevk alınıp izleniyorki.Bunun cevabınıda araştırmaktayım.Bulmak ümidimi bile kaybediyorum ama olsun.Hadi programı izleyenleri geçtim programa çıkan insanlara ne demek lazım.Kafada sorun olabilir.Yaş 70i geçmiş işler biteli yıllar olmuş evlenmeye gelmiş.Haydaaaaaa diyosun ağzın açık kalıyo.Dede derdin ne demek istiyosun zaten tıklamaz artık hiç bişey git torun torba geçin.Yok ama bide taliplerimiz var.Gülmekten kendimi yere atıyorum.Babaannemde abartma diyo.Ama ne yapim komediler.Program sunucularının o abartı makyaj ve kıyafetlerinin gözlerimizi yormasıda cabası.Evlenenler bile var programda onuda söleyelim.Hemde orda evlendiriyoruz yakında oraya bi oda yapıp orada gerdeğe sokucaz :D
İlk akla ev kadınları izliyo bu programları diye geliyo ama işin o kısmı karışık.Bir telefonumuz var diye başlıyolar.Altta yazan yazı genelde şu 'İsmini Vermek İstemeyen İzleyici'.Arayan kişi dışarda belli araba sesi geliyo ama 'programı izliyorum o öle demedi öle olmadı ' konuşmalarına giriyor.Biliyosan neyden çekiniyorsunda ismini vermiyosun ki.Erkeklerin daha çok telefonla bağlandığınıda söyleyip aydınlatma yapalım.Geçen günde genç bir arkadaşımız 'okuldayım şu an ama olayı biliyorum gördüm adamı' dedi.Orada ben sadece -okuldayım- kısmına takıldım.Yeni eğitim sistemi bu programlara yönelik bir çalışma var demekki.Böyle sayabileceğim bir çok şey var.
Tabi işin arka kısmı var onların işi gerçekten zor.Bize ne kadar saçma gelirse gelsin onların haklarını yememek lazım.Şu an o alanda uğraşacak canım arkadaşlarımıda düşünüyorum.Zor gerçekten.
Babaannem sayesinde daha çok şey öğreneceğimide biliyorum :) Hakkını yemiyelim onun sayesinde bu yazıyı yazıyorum.Ama hala anlam veremediğim bir çok soruyla.Acaba bizde yaşlanınca bu halde mi olucaz :D Empati kuruyorum şu an...Zor gibiiiiiiii :D:D

12 Şubat 2011 Cumartesi

Kıssadan Telefon...

Dün çok eski bir arkadaşımdan telefon aldım.Aradığını gördüğüm zaman yeterince şaşırmıştımki konuşmalarımız bana sorduğu sorular daha şaşırtıcıydı.İlk olarak telefon muhabbetleri klasik olarak  'nasılsın iyimisin ' 'iyiyim sen nasılsın ' diye devam eder.Ama bu farklı konuşmak hal hatır sormak için değil hayatımdan kendine pay çıkarmak meraklarını gidermek için yapılan bir konuşma.Bunu hemen anlamakta çok KOLAY :) Konuşma aynen şu :
Ben  : Efendim
O     : İnanamıyorum sana inanamıyorum 
Ben : Ne oldu 
O    : Ne ara sevgili yaptın ne ara ayrıldın bu kadar hızlı ilişki yapıp ayrılmada moda oldu uzun zaman sonra biriyle seni yanyana gördük diye sevinirken bıraktın çocuğu yada çocuk seni bıraktı ki kesin öyledir o seni bırakmıştır soğuk nevalesin sen biliyorum ben seni 
Ben : Bende iyiyim canım sağol.Bi nefes al istersen evet hızlı olup bitti çünkü hiç birşey hissetmediğimi anladım oda bunun farkına vardı bitti senin ilişkilerin gibi kötü bitmedi en azından.Heyecanlanmıyorsam bu ilerisi için onada banada zarar.Evet uzun zaman sonra gelen bir ilişki ama olmayınca zorlamanın alemi var mı yok benim için ne sevinin ne üzülün ben kendi halimde mutluyum yanımda biri varken siz neden seviniyosunuz ki asıl moda olan o.Yanımda birini görmek neden sizi seni bu kadar mutlu ediyoki sen hiç bir zaman benm mutluluğumda mutlu olmadın ki...Bunada halk arasında fesatlık , kıskançlık denilebiliyor.Hangisini kendine yakın görürsen seç bakalım.
O    : Çok acımasızsın benim sana söylemek istediğim başka bişeydi ne anladın fesatlık kıskançlık hiç birini almıyorum üstüme neyse hadi bb.
Görüldüğü gibi acımasızda ben oldum.Verdiği kısa ve öz cevaptan anlaşıldığı gibi söyleyecek birşey bulamadığı için telefon kapatıldı ki yakın zamanda msj geleceğine eminim ben.Yüzsüzlükte var yani :)
Vardır böyle tuhaf insanlar çevremde.Anlamlandıramazsınız.Empati kurma yetkiniz bile yoktur.Başarısız olursunuz.Ben alıştım artık.Gelen telefonlar , mesajlar , face yazıları.İyice sosyalleştik ya ilişkim olup olmadığını faceden öğreniyorlar.Ki bende bu face ortamını arkadaşlara seslenmek amaçlı kullanıyorum.Başka türlü iletişim sağlanmıyor.İletişim bilgi çağındayız ya hepsi yalan hikaye.Laf cambazlıkları.İletişim çağına gelemedikki hiç bir zaman.İnsanlar birbirlerini anlamadıkları anlama çabası içine girmedikleri için İLETİŞİM'den bahsetmek yanlış bence...

10 Şubat 2011 Perşembe

Günümün Mutlulukları ...

Çok çok güzel bir günün ardından eve mutlu dönmek :)
Bugün çok sevdiğim canım arkadaşlarımla beraber mükemmel bir gün daha geçirdim.Günümün mutlulukları onlar.
Baştan anlatim.İlk başta sinemaya gittik.Malum filmimiz 'Aşk Tesadüfleri Sever'... Geçen hafta çıktığı ilk gün izlemiştim ama istemeye istemeye çünkü kızlarla izlemiyi istiyorum hemde yanımdaki erkek yüzünden doyasıya ağlayamamıştım.Bugün hem filmin tadını çıkardım hemde ağladım.Film gerçekten mükemmel ve ben ağladım ikinci izleyişimdede.Aşk yıllardır içinizde ve biri çıkarıyo aşkı olduğu yerinden.Çocukluk aşkınız yıllar sonra sizi buluyor.Sizinde onlarla beraber kalp atışlarınız hızlanıyor.Heyecanlanıyorsunuz.İçinizden sıcacık bir şeyler geçiyor.Bu kadar tesadüf hayatınızdan gelip geçtimi die düşünmüyo değilsiniz.Sonu hazin filmin izlemeyenler için sölemiycem sonunu (gerçi film arasında tüm sinema salonundakiler benden duymuştu ama neyse :p ).Ama hazin sonun bu kadar anlamlı verilmesi mükemmel.Yüzünüzde tatlı tebessüm kalıyo sadece ve anı yaşamanın önemli olduğunu düşünüyorsunuz.Mehmet Günsür'ünde hakkını vermek lazım.Çok karizmatik bi adam.İlk hayatıma 'hamam' filmiyle girmişti o günden bu yana hayatımda önemli bi yerde.Eskimemiş yüzler filmiydi birazda.Basit insanlar kullanılmamıştı filmde.Müziklere laf yok Müslüm Gürses girişte iyiydi :D Ve TNK Caner :)
Film sonrası yemek faslımız üstüne kahve dünyamız :) Ve tabi kahve dünyasına gidilirde fal bakılmaz mı bakılır.Banada fal bakıldı ve malum iyi bir falcı yolunda olan bende alel acele baktım :D Maksat muhabbet ve iki güzel söz kahve bahane...Bana bakan tatalımda falcı olma yolunda :) Yanlış yazdım diye düşünmeyin tatlım değil TATALIM o biz öyle söylüyoruz birbirimize o kendini bilir :) Bugün konuştukça kendime geldim evet tatalım anı yaşamak gerekiyo ki bundan sonra 'AN'a odaklanıcam.
Çok güzel bol kahkahalı dedikodulu bir gün geçirdim.Değerlerimin farkına tekrar vardım.Bu değerlerim kardeşim dediğim insanlar.Hayatınızı aileniz kurtarmaz , sevgiliniz yada kocanız kurtarmaz.Hayatınızı gerçek dostluklar kurtarır.Onlarla 'HAYATA ESTETİK KATARSINIZ'.
Bu güzel günüm için teşekkür ederim onlara :)

8 Şubat 2011 Salı

Teneke nam-ı diğer TNK :)

Yeni favori grubum.Yorumları duruşları gerçekten mükemmel.Dinledikçe kendimi bulmaya başlıyorum sanırım.Çıktıkları andan itibaren hemen benimsediğim gruplar arasında ki bunun bir tek bende olmadığınıda görüyorum.
 İlk ne zaman tanıştığımı grupla hatırlıyorum.Kuzenimin internette dinlemesiyle.Fanta'nın o yıl yaptığı bi yarışmaya kuzenimin arkadaşıda katılmıştı.Farklı grupları da dinliyordu.Benimde ilgimi hemen çekmişti 'TNK' :) Tabi o zamanlar bilemiyosunuz bu kadar yükseleceklerini.Kuzenime gittikçe açıp dinliyordum hatta zorla izleyelim diyordum :D Tabi artık o bıktığı için açmıyordu.Bi süre sonra doğal olarak unutuyorsunuz.Ama onlar bi yerde kendilerini hatırlatıyorlar.Bazı müzik kanallarında 'Sensiz Olmuyor' şarkılarını gördüm ama orada hatırlamadım işte :D Hatta ben hatırlamamakta ısrar ettim :)
Bir ara Ankara maceram vardı benim bir süre oraya yerleşmiştim nedeni uzun üzücü.Kayıplarımın olduğu bir dönem yıkımların getirdiği bir dönem ama olsun onu başka zaman anlatıcam :) O dönem ki sevgilimden ayrılınca internette Tnk'nin  -kalpsiz- şarkısını dinlemeye başladım ki tesadüf tamamen hatırlamadım ben grubu.Bunu dün gece farkettim.Ben grubun en eski hayranlarındanım :)  Öyle zamanlarda dinlemiştimki şimdi hepsi aklımda farklı zamanlarda ama aynı grup :) Ayrıca  Caner gerçektende çok tatlı :):)
Grup çok başarılı kesinlikle ilerleyen zamanlarda farklı yerlere gelebilme olabiliteleride çok yüksek.Şimdi tekrar eskilere dönüp -kalpsizi- dinlemenin keyfi gerçekten bir başka.Kalbime ruhuma dokunuyolar.En önemlisi ve olması gerekende bu değilmi zaten...
Tesadüfler tesadüfler hayatımın aslında tam ortasındalar ...
Ve ve ve grup Ankarada kuruluyo Ankara'da büyüyorlar buda bir TESADÜF mü KADER mi ?... Yorum sizin.

6 Şubat 2011 Pazar

Paintball :)

Dün gece LCW olarak paintbaal oynamaya gittik.Daha önce  gitmiştim ama küçük olduğum için pek hatırlamıyodum.Oyun bildiğimiz savaş :) Ancak bilmediğimiz kısım şu bence çok eğlenceli inanılmaz bir haz duygusu var.İlk olarak kendi çevrenizden insanlar var ve savaştaki amaç eğlenmek kimin kimi vuracağı önemli tabi ama o an sadece karşınızdaki arkadaşınızla bi etkileşim vurma ama acıtmama çabasıda.Şiddetle şiddete davet ediyo sizi bence :) 
İlk gittiğimiz an kıyafet giyme faslından sonra hepimiz birbirimize güldük çok komik olmuştuk özel bi koruma sistemi var.Sonra kısa bi eğitim verdi bizi hazırlayan çocuk.Vermese daha mı iyi olurdu diye düşünmemekte elde değil.Oda yorgun belli eee saat olmuş gecenin 12si bütün gün aynı şey artık anlatırken zorlanıyodu.Ama o zorlanmaya rağmen gözümüzü korkutmakta zorlanmadı.En yakın arkadaşım kardeşim canım Ceren'imle biz el ele korkuyla dinliyorduk.(Bu korku oyunda herkesin çekingen kalmasına neden oldu.)Herşey tamamlandı takımlara ayrıldık.Karşı takım çok güçlü gözüküyordu.Gözüküyordu diyorum çünkü anlaşıldığı gibi oyunu biz kazandık :)
Ve oyun başladı.İlk dakikalar geçtikten sonra heyecanına dayanamıyosunuz zaten oyunla bütünleşiyosunuz ve o çocuğun anlattığı kadar bi şey olmadığınıda görüyorsunuz.Ben birine vurdummu bilmiyorum ama biri parmağımdan geçti can acıtmıyo sızlıyo ama kısa bi süre sonra hiç bir şeyiniz kalmıyo.En güzel kısmı bizim takımda en güvendiğim insanlardan biri olan Burak'ın ilk dakikalar kafasından vurulmasıydı.Tabi atınca kendini ortalığa doğal :D Olsun sölemiştim ya oyunu biz kazandık...
Her dakikası gerçekten çok eğlenceli bence kesinlikle gidilmeli ve çok pahalı bir yer değil hatta araştırılırsa dahada uygun yerler var.Topalyın grubunuzu farklı şeyler deneyin mesela PAİNTBALL şiddetle şiddete davet ediyorum sizi ;)

2 Şubat 2011 Çarşamba

Heyecan

Heyecan...
Çünkü yeni bir dönem başlıyor benim için.Herşeyin yoluna gireceği kendi hedeflerim doğrultusunda gerçekleştireceğim bir dönem ve bu beni fena halde heyecanlandırıyor.Bunu tanımadığım insanlara paylaşmaksa paha biçilemez.Çünkü artık çevrenizdekiler sizin heyecanlarınıza ortak olamıyorlar.Genelde bi memnuniyet çerçevesinde gerçekleşiyor herşey.Kelimeler tükeniyo size söyleyecek bir şeyleri kalmıyor.Artık çevremde sadece 'güzel' 'harika' kelimelerini duyuyorum ve bu kalıp haline gelmiş kelimeler katagorisine giriyor.Karşılıklı bir sıkılmışlık mı söz konusu acaba ? Sorulara şimdiden başlıyorum sanırım :) Hazır olmaya bile hazır olmak gerekir.
Yeni heyecanlarım ve ben ...