1 Mart 2011 Salı

Sanırım SEVİYO-rum ...

Hayatta neyi ne kadar sevdiğimiz gerçekten çok önemli.Siz ne kadar sevgi gösterir gönderirseniz o kadar alacağınıza iddaya girebilirim.Tabi bu gerçekten sevmekle ilgili.Sevdim olmuyo öyle şeyler diyenler sevgilerini hiç bir zaman kullanamamış ona inanmamış kişilerdir.Sevgiye inanmakla neleri başarabileceğinize siz bile inanamazsınız.Klasik bir laf vardır ya 'elmayı seviyorsun diye onunda seni sevmesini bekleme' bence beklemeliyiz.Ben elmayı severek yiyorsam gerçekten o elma damağımda güzel bir tat bırakır.Karşılıklı iletişim neden elma ve ben arasında da olmasın ki :)
Yaşamayı seviyorum.Sevmeyen insanda yoktur diye düşünüyorum.Yaşamı sevmemek nasıl olabilir ki.Her gün yeni bir umut bence.Güneş gidince yerini aya bırakıyorsa geri geleceğinin müjdesidir bu.
Çevremde sürekli şikayet eden memnuniyetsizlik çerçevesi içinde yaşayan insanlar var ve ben bu insanlara rağmen hayatımı mutlu kılabiliyorum.Bir insan başkası için hayatını mahvedebiliyorsa zaten memnun olmasını beklemek zor dimi.Hayatım mükemmel gitmeye bilir ama ben yinede sevmek için mutlu olmak için nedenler bulabiliyorum.Seviyosam seviliyorumdur.Seviyo-rum seviliyorum :)

Blog yazmayıda seviyorum her zaman yazamıyorum ama yazma hevesim gelince koşa koşa yazmaya geliyorum.Hem blog yazmasamda takip ettiğim insanların yazılarını okuyup zaman geçirmek paha biçilmez oluyor.Tabi hepsinin ki değil :) Hatta çok güzel projeler çıkıyor karşınıza.Mesela geçen cumartesi şans eseri evdeydim ve yeni bir blog keşfettim.Güzel yazıları var ve benim karşıma ilk çıkan olayda bir destek yarışması bilgilendirme yazısıydı.Toplum gönüllüleri ve Fotopyanın ortak düzenlediği 8 Mart ' a özel 'Erkeklik İstisnai Bir Durumdur' adlı proje.Gerçekten güzel düşünülmüş ve 3.sü düzenlenen bir proje.Fotoğrafla anlatılmaya çalışılıyor herşey.Toplumsal cinsiyet konusunda farklılık yaratmak adına bende projeye katılmak istedim ve deeeee yaptım :) Son gün 1 Marttı ve benim kısıtlı zamanda bir şey bulmam gerekiyodu.Eski fotoğraflara bakarak belkide pek bi yakınlığı olmayan ama benim kısa zamanda olduğu için içime sinen fotoğraflar çektik.Sabahın erken saatlerinde canım Ceren'imi ve fotoğraftaki asıl oğlan olan Burak'ı ayağa diktim ve çekimler başladı.Eğlenceli bir işmiş tabi bi okadarda zor.Fikrimi beğenmeyenlerde oldu ama benim hoşuma gittiği için yaptım.Ve yolladım.Kazanmasamda mutluyum ben :) Fotoğrafı yükleyemedm buraya ama adı 'koruma içgüdüsü'ydü.Düşününce anlaşılır belki :DTekrar yayında yapımda emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum :) Sizleride çok seviyorum...
Bu akşam birazda çakır keyif dediklerinden bi akşam geçirdim sevdiklerimle.Bol kahkahalı bol dedikodulu hafif loş ortam hoş müzik ve bizim koltuklarda uyku pozisyonuna geçmemiz üstüne adamın gelip uyumak yasak demesi.Türk halkım benim seviyorum sizi :):)
Tatalımdanda hafta içinde izlemek için güzel bir film önerisi kaptım : siyah kuğu...