31 Temmuz 2013 Çarşamba

Bazı şeyler başlayacaksa bazı şeyler bitmek zorunda. Eksilen şeylerin acısını üzüntüsünü yaşamak yerine yeni şeylerin tadını çıkarmayı bilmeliyiz sadece. Kısacık hayatımızı boş şeylerle geçirmek yerine doldurmayı denesek ya?

Yine kendi kendime bunları tekrarlıyorum. Ve sanırım bu kez başarıyorum. İlk defa üzülmüyorum bazı olaylara. Nedenini sorgulamayı da bıraktım. Böyle olması gerekiyormuş diyorum sadece. Böylesi için çabaladığımdan değil. Akışına bıraktığımda böyle olduğu için.

En yakınınızı annenizi babanızı yada kardeşinizi kaybetme korkusu yaşadınız mı hiç? Ya da kaybettiniz mi? Ben bunun korkusunu yaşadım yakın bir zamanda. Ve hayatta sahip olduğum tek şeyin o olduğunu anladım. Geride kalan her şey boş. Geride kalan her şey saçma. Geride kalan her şey yalan. Bunları yaşamadan anlamıyo insan maalesef. Empati denilen şey sadece 3 hece. Yaşanmadığı takdirde tabi. Anlıyorum seni cümlesi kuru. 

Anlıyorum ve anlamaya çalışıyorum arasında ki fark aslında çok büyük. Biri çabalarken diğeri kestirip atıyo her şeyi. Ve o kestirip atan taraf haklı görüyor kendini. Kendince tabi. 

Kaybetme korkusundan bahsediyordum. Tarifi zor bir duygu. Yok bile denilebilir. Bir saniyede değişebilir her şey. Ya tekrar hayata dönecektir ya da ... Boşlukları tamamlamak yazmak bile zor. İlk ihtimal aslında tek onu hayata döndürmez. Siz de yeniden nefes alabilirsiniz. Yeniden kalbiniz atar. O nefes aldıkça hayata döndükçe sizde nefes alır ve rahatlarsınız. 

Yakın bir zamanda bunu yaşadım. Düşünemiyor insan. Ruhunu kaybetmiş oluyorsun. Ve dediğin gibi hiç bir şeyin önemi anlamı kalmıyor. 

Fakat bir süre sonra ikinizde toparlanınca farklı bakıyorsun hayata. Hiç fark etmediğin detayları fark ediyorsun. Sorgulamıyorsun ama nedenini merak ediyorsun. Anlıyorsun sonra tabi. Bitiyor bazı şeyler. Ve başlıyor bazı şeyler. Döngü haline geliyor aslında. Oturuyor hayatında yerine. Daha dingin ve sakin oluyorsun. Öyle bakıyorsun hayata, çevrende gelişen olaylara.

Şimdi en sevdiğim insan bana bunları öğretmiş oluyor. Sanki sana şaka yaptım Gizem bunları öğrenmen için der gibi. Yeni öğütler de veriyor. Büyüdüğümü sanarken aslında hep küçük kaldığımı hissettiriyor bana. Artık oda bende sağlam adım atacağıma eminiz. Hayatın ne için olduğunu biliyoruz. O zaten biliyor da bana da öğretiyor. Sen benim her şeyimsin derken telefonda dahi gözyaşlarımız sel oluyor. Birbirimize kızdığımız anlar için de yine yeniden özürler dileyip gülüyoruz.

Bu yüzden sevdiklerimizi her şeyin önünde tutmalıyız. Bize hayatı öğrettikleri için. Gülmeyi de ağlamayı da. Düşmeyi de kalkmayı da. Hayatın tadını çıkartmayı unutmadan. Yeni olan her şeye merhaba diyerek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder