6 Eylül 2013 Cuma

Cem Adrian ve Şeker Prens

Belki susmalıydım ama ben konuşmalıyım, anlatmalıyım her şeyi. Çekip gitmeliydim belki de ama anlatmalıyım bilmelisin her şeyi. Yo pişman değilim unutmalıyım sadece ben. Yo yanlış anladım avutmalıyım kendimi. Bu kadar kısa değil bu tek kişilik aşk. Devamı var yalnızca, yalnızca acı. Seni güneş sandım kendimi ay. Tutulmalıydım. Seni ılık bir esinti sanmıştım. Kapılmalıydım rüzgara. Yo pişman değilim inanmalıydım. Yo üzgün değilim unutmalıyım sadece. Bu kadar basit değil o bilmediğin aşk. Bu kadar kısa değil o görmediğin aşk. Devamı var yalnızca, yalnızca acı. Gözlerimi açıp yeniden, uyanmalıydım bu sessiz uykudan. Kalbimi senden geri alıp koparmalıydım yapamadım. Dursun istedim durdurmalıydım bu sonsuz acıyı. Ben denedim, denedim bitirmeyi bu tek kişilik aşkı. Hala bitmedi. Hala acıyor kırılan yerleri kalbimin.

Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni. Çok derin. Derinlerimde ellerin bir armağan gibi Tanrı'dan bana. Ben seni çok sevdim belki zordur anlaması sessizliğimden. Sen oku kelimeleri gözlerimden. Ben seni çok sevdim...

Karanlığın ortasında bir güneş açtım senin için sen üşütme ellerini. Çıkmaz denen sokakları bağlıyorum bizim için sen hiç dökme yaşlarını, ben ağlarım bizim için. Sakın çekme ellerini. Bir anda cehennem olur cennet...

Şimdi sevmeli seni. Şimdi bakmalı sana. Değmeli dudağına. Sen şeker prenssin. Sen daha ateşsin. Ben böyle kül. Bizi dağıtıp savuracak yağmur yaklaşıyor şeker prens. Sen daha küçüksün yenilmeyi bilmezsin. Hiç kimse hiç üzülmesin. Şeker prens erimesin.

Bir yanım eksik kaldı. Bir yanım hep yarım. Dudaklarım sımsıkı kapalı. Sağım solum yalnızlık. Belki bir gün silkinirim acıdan. Belki bir gün duyarım yine seni. Kurtar beni. Kurtar bu yalnızlık canımı çok yakıyor. Karanlığın içinde sessizliğin dibinde kalbim can çekişiyor. Zavallı kelimeler kırılıyor sesimde. Bir çocuğun kaderi ellerinin içinde. Kurtar beni...

Hala sönmedi, sönmedi bu ateş. Hala bitmedi, bitmedi bu masal.  Hala öylece duruyor kalbim sessizliğin içinde. Hala bekliyor kalbim karanlığın içinde. Hala susuyor kalbim. Hala özlüyor seni kalbim. Hala inanıyor sana kalbim. Olsun, olsun kalbimde büyüyorsun...

Kalbim hala sensiz. Kalbim hala kırık. Kalbim hala karanlık. Kalbim hala kayıp. Sana düşüyorum. Sana uzanıyor, sana tutunuyor, sende kayboluyor seni arıyorum. Sana vuruluyor sana kanıyorum. Sana kavruluyor sana çarpıyorum. Sende ölüyorum. Kalbim hala kayıp...

Ben seni tanırım. Bir küçük buluttan düşerken öpersin beni yanağımdan. Biz senle ayrı yerlerde aynı hayale kapılmış, aynı ormanda kapılmış çocuklar... Biz senle aynı yerinden vurulmuş, aynı yerinden kanayan, aynı yerinden acıyan aşıklar gibiyiz.

Kim daha çok severse o daha çok acırmış. Kim daha çok özlerse o daha yalnız kalırmış. Şimdi yat uyu. Kovdum hayaletleri yatağından uyu...

Bugün bana güzel bir şeyler söyle dokun, yanağıma. Her şey bir gün düzelecek de. Bugün bana ödünç ver ellerini. Sarıl sıkıca, her şey geçer zamanla de. Anlatamıyor hiç bir şarkı artık beni. Bir masal daha bitti. Artık çok yalnızız. Biraz daha yorgun. Biraz daha yaralı. Artık çok mutsuzuz önümüzde bir son. Çok sevmiştik keşke erimeseydik...

Beni affet bu gece. Sadece bil istedim. Karanlığın içinde seni sevmek istedim. Ellerini elimde biraz tutmak istedim. Son bir kere affet. Avuçlarında kalbimin kırıkları yüzümde paramparça bir iz. Ama son bir kere, son bir kere görmelisin gözlerimi duymalısın sözlerimi. Beni affet bu gece...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder